Toplumun genel yararını sağlamak için konulan ve kamu gücüyle desteklenen kaide, hak ve kanunların bütünüdür. Bireylerin birbirleriyle, toplumla ve devletle ilişkilerini düzenler. Kısaca “Kamu erki ile sağlanan düzen”dir diyebiliriz. Hukuk kuralları bulunduğu toplumun değer yargılarını taşır. Buna göre insan davranışlarını denetler. Herkes için doğru olanı amaçlar ancak hiçbir zaman genel- geçer olmamıştır. Her zaman tartışılmış, zaman içinde çok farklı şekillerde algılanmıştır.
Kesin gerçeklere değil, mevcut anlayışa dayandığı söylenebilir. Göreli olduğunu: çeşitli hukuksal düzenlerden, yargılama yapısından, milyonlarca mahkeme dosyasından anlayabiliriz. Zaten, genel geçer bir hukuki taban olsaydı, mahkemeler olmazdı. Avukatlar ise faydalı işlerle uğraşmak zorunda kalırdı. Hukuk: ahlak, din ve gelenek gibi toplumu düzenleyici kurallardandır. Yalnız devlet tarafından güvenceye alınması ve cebri yaptırımlara sahip olması ile bunlardan ayrılır.
- Din kuralları: İnsanın tanrı ile ilişkisini düzenlediği gibi, bireyler arası ve birey-toplum ilişkilerine de etki eder. Dini kurallar: mutlak uyulması gereken, değişken olmayan kurallardır. Yaptırımı manevidir.
- Ahlak kuralları: İnsanın kendine ve başkalarına karşı sorumluluklarıdır. Kınama, ayıplama, dışlama gibi yaptırımlara sahiptir.
- Görgü kuralları: Toplumda uyulması gereken saygı ve incelik kurallarıdır. Yazılı değildir. Manevi yaptırımlıdır. Suç teşkil etmez ancak kınama, ayıplama gibi yaptırımları vardır.